Sürdürülebilirlik, Metro Türkiye’nin en önemli değerlerinden biridir. Ekonomik, sosyal ve ekolojik sürdürülebilirlik için her gün yeni bir projeye imza atıyoruz. Kooperatiflerimiz, izlenebilirliğe verdiğimiz değer, organik ürünlerimiz, “Coğrafi İşaret” tescilli ürünlerimiz ve sürdürülebilirliği her alanda desteklediğimiz diğer projelerimiz bunun kanıtıdır.
Atık yönetimi de sürdürülebilirlik kapsamında oldukça değer verdiğimiz bir konu. Müşterilerimizle buluşamayan ürünlerimizi, bağış olarak, kompost olarak değerlendiriyoruz. Sürdürülebilirlik gibi böylesine önemli bir konuda, gıdalarımızı, doğayla veya ihtiyaç sahipleriyle buluşturup yeniden değerlendirerek çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Yerellik
Her mevsimi yaşayan, her mevsimde bir başka güzel olan ülkemizin her dönem hatta her hafta yepyeni ürünlerinden yararlanmak bizim için son derece önemli. Çünkü misafirlerimize en yüksek kaliteyi sunmak bizim birincil önceliğimiz. Bir diğer önceliğimiz ise ürünlerimizi, o ürünün mevsimine göre en yüksek kalitede yetiştiği bölgeden almak. Bunu yaparken o bölgenin insanını, kültürünü, havasını düşünmemek olamaz. En yüksek kaliteyi en doğru müşteriyle buluştururken, o ürünün yetiştiği bölgeyi de kalkındırdığımızı bilmek son derece önemli.
Sürdürülebilir kalkınma, Metro Türkiye olarak temel değerlerimizden biri. Bu noktada, ülkemizin en önemli güçlerinden biri olan tarımı kalkındırmak en büyük sorumluluklarımızdandır demek yanlış olmayacaktır. Ülkemizdeki tarımı güçlendirmenin olmazsa olmazı ise yerli tohumlar ve onlara can veren çiftçilerimiz, kooperatiflerimizdir. Yerli tohum domateslerimiz, kooperatiflerimiz, özellikle kadın kooperatiflerinin ellerinde şekillenen Kapıdağ mor soğanı, Ödemiş patatesi, Kavacık üzümü gibi ürünlerimiz, raflarımızda en güzel şekilde misafirlerimizle buluşurken değer zincirinin diğer ucundaki yerel üreticilerimizin de kalkındığını bilmek, bizim en büyük gurur kaynağımız.
“Nasıl oluyor da ben İstanbul’da soğan alınca Kapıdağ kalkınıyor?” derseniz, açıklayalım. Bu zincir, Metro Türkiye olarak gidip oradan aldığımız ürünlerle başlıyor. Beraber çalıştığımız kooperatiflerden hem ürün alıyor hem eğitimler veriyoruz ki o bölgede tarım, tarımdan gelen güçle kalkınma sürdürülebilir bir hal alsın. Örneğin, Kapıdağ’da yetişen Kapıdağ mor soğanı, dünyada sadece üç bölgede yetişen, son derece özel bir gastronomik değer. Metro Türkiye olarak Kapıdağ’a gittiğimizde, bu bölgedeki kadın kooperatifini desteklediğimizde, hem bu bölgenin yaşam şartlarını geliştiriyor hem de ülkemizin önemli bir değerini korumuş oluyoruz. Asıl amacımız, tarımın belkemiği olan kooperatifleri destekleyip, eşsiz ürünlerimizi Türk şeflerimizle buluşturup, Türk mutfağını onların elinde hak ettiği yere getirmek.
Tazelik
Mevsiminde yetiştirilen ürünleri kendi bölgelerinden alıp misafirlerimizle buluştururken en önem verdiğimiz konu, ürünlerin tazeliğini korumak. Bunun için, hasattan işlemeye, depolamadan reyonlarımıza getirinceye kadar, bütün tedarik zincirini ideal soğukluk derecelerinde tutuyoruz. Soğuk zinciri satış sırasında dahil hiç kırmadan ürünleri misafirlerimize sunan tek firmayız. Böylece ürünlerin tazeliğini korurken her bir ürünü yetiştirmek için verilen emeği, değerleri, kullanılan kaynakları da korumuş oluyoruz.
Bir elmayı çöpe atmanın, 11 litre suyu boşa harcamak olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, sorumluluğumuzun büyüklüğünü bir kere daha fark ediyoruz. Sabah düşen kırağının, ağaca değen güneşin, harcanan binlerce saatlik emeğin de sorumluluğunu üstümüzde taşıyoruz. Her gün sevkıyatlar yapıp, ürünlerimizi en doğru koşullarda saklıyor ve misafirlerimize sunuyoruz ki, bu sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getirelim. Mikrofilizlerimiz, taze baharatımız, bu çabamızın en büyük kanıtı olarak mağazalarımızda en güzel renkleri ve en taze kokularıyla sizlerle buluşmayı bekliyor.