ormansızlaşma ile mücadele

Gelecek Tehlikede: Ormansızlaşma

Ormanlar yaşamın devamı için çok önemli. Atmosfere gerekli oksijeni sağlarken nefes almayı sağlıyor. Bir yaşam alanı oluşturuyor, yağmur yağmasına yardımcı oluyor. Bununla birlikte ormanlar, yeraltı su depolama kaynaklarını dolduruyor. Dünya için bu kadar önemli olan ormanlar yıllardır yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Asya'daki ormansızlaşmanın ana kaynaklarından biri olarak palm yağı gösteriliyor. Palm yağına olan talebin artmasına bağlı olarak, palm yağı üreticileri, bu talebi karşılayabilme amacıyla çok zengin biyoçeşitliliğe sahip ormanları yok ediyor. Bunların yerine palmiye ağaçlarının dikilmesi ise ormansızlaşma tehlikesini ortaya çıkarıyor. Ormansızlaşmanın etkileri farklı açılardan geleceği tehlikeye atıyor.

• Toprak Erozyonu
Ormansızlaşma ve toprak erozyonu ilişkisi oldukça fazla. Çünkü toprağın sağlam olması için bitki köklerine ihtiyacı var. Bunu en iyi sağlayan da ormanlar oluyor. Bu yüzden ormanların yok olmasıyla gelen ormansızlaşma toprak erozyonu riskini artırıyor.

• Su Döngüsünün Bozulması
Su döngüsü, dünyadaki tüm suyun dağıtıldığı süreci kapsıyor. Okyanuslarından ve tatlı su kütlelerinin yüzeyinden gelen su buharlaşıyor ve yoğunlaşarak bulutlara dönüşüyor. Ağaçlar ve diğer bitkiler de yeraltı suyunu çıkarıyor. Fotosentez sırasında bu suyu atmosfere bırakıyor. Bulutlar daha sonra hem yeraltı suyu hem de sonunda tekrar okyanus suyu olan yağmur üretiyor. Ormansızlaşma ve su döngüsü açısından bu bağ, ormanların yok edilmesiyle su döngüsünün bozulması olarak sonuçlanıyor.

Ormansızlaşmanın su döngüsüne etkisi sonucu atmosferdeki su buharı azalıyor. Yağış miktarları düşüyor. Nehir ve göllerdeki su kalitesi kötüleşiyor ve böylelikle insan sağlığı olumsuz etkileniyor. Tüm bu etmenlerin bir araya gelmesiyle daha sıcak ve kuru iklimsel koşullar ortaya çıkıyor ki bu da dünyanın bazı bölgelerinde çölleşmeyle sonuçlanabiliyor.

• Sera Gazı Emisyonları
Metan ve karbondioksit gibi sera gazları, Dünya atmosferinde ısıyı hapseden ve küresel iklim değişikliğine yol açan gazlar olarak biliniyor. Ağaçlar atmosfere oksijen ve su salmanın yanı sıra karbondioksiti de emiyor. Ağaçlar aynı zamanda verimli birer sera gazı filtresi olarak işlev görüyor. Ormansızlaşma, karbondioksit döngüsüne katılan ağaçların kesilmesi dolayısıyla küresel ısınmayı da körüklüyor. Yeryüzündeki ağaçların dağılımı ve sayısı azaldıkça, üretilen karbondioksit geri emilmediği için atmosfere katılıyor ve iklim değişimini hızlandırıyor.

• Biyoçeşitlilik Kaybı
Ormansızlaşma, bitki ve hayvanların başa çıkamayacağı kadar hızlı bir şekilde arazi yapısını değiştiriyor. Bu da birçoğunun hayatta kalmasını zorlaştırıyor. Ormansızlaşma belli bir seviyeye gelirse tüm türlerin yok olması ihtimali artıyor. Bu can kaybı biyoçeşitlilik kaybı olarak biliniyor. Bu açıdan ormansızlaşmanın sonuçları nesli tükenen canlılar üzerinden doğayı etkiliyor. Örnek vermek gerekirse palm yağının en çok üretildiği ülkelerden olan Endonezya ve Malezya'nın çok sayıda yağmur ormanı, üretim alanına dönüştürülüyor. Buna bağlı olarak Sumatra orangutanı, Sumatra gergedanı, Borneo gergedanı, Sumatra fili, Borneo fili ve Sumatra kaplanı gibi bazı canlıların nesli tükenme tehlikesi altına giriyor.

Ormansızlaşma ve palm yağı ilişkisine bakıldığında şunu açıklamak gerekiyor: Dünyada yağ üretimi için en verimli bitki olduğu belirten bu palmiye türünün yüzde 90'ı Endonezya ve Malezya'daki ekili alanlarda üretiliyor. Palmiye ağaçları, kökenleri Batı Afrika'ya dayansa da yağış miktarı ve sıcaklığın yüksek olduğu Asya, Kuzey ve Güney Amerika'nın farklı bölgelerinde de yetişebiliyor. 2015’ten bu yana 130 bin hektar yağmur ormanının palm yağı üretimi için yok edildiği paylaşılıyor.

Ormansızlaşma ve Palm Yağının Gastronomiye Etkileri

Palm yağı, çikolatalarda, cipslerde, margarinlerde ve kahve kremalarında sıklıkla kullanılıyor. Aynı zamanda yüksek ısıya dayanıklı olduğu için fast food restoranlarında en çok tercih edilen bitkisel yağ türü olarak tercih ediliyor. Neden palm yağı kullanıldığı ise şu şekilde açıklanıyor:

• Bazı çikolatalarda pürüzsüz görünüm ve erimesini önlemek için kullanılıyor.
• Margarinin oda sıcaklığında erimemesi için tercih ediliyor.
• Pizzalara eklenen palm yağı, hamurun yapışmasını önlüyor.
• Dondurmanın kremsi yapısını palm yağı sağlıyor.
• Kozmetik malzemelerden biri olan rujun erimemesi ve pürüzsüzlüğü için palm yağı kullanılıyor.
• Diğer yağlara göre dayanıklı ve ucuz olması temizlik ve deterjanlarda da kullanılmasına neden oluyor.
Palm yağının üretildiği koşullar ve zararları göz önüne alınırsa aslında uzun vadede geleceği etkiliyor. Çünkü ormansızlaşmanın önü açılıyor. İklim koşullarını değiştirmesi, su döngüsünü bozuyor olması ve canlıların yok olmasına sebep olması aslında yaşam döngüsünün dengesini bozuyor. Bu yüzden palm yağı hakkında sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.

Ormansızlaşma ve Soya

Soya, dünyadaki bitkisel yağların ve yüksek proteinli hayvan yemlerinin başlıca kaynağı olarak oldukça fazla kullanılıyor. Gıda sektörünün büyümesiyle beraber soya Türkiye’de de önemli bir kaynak haline geldi. Soya üretimi ormansızlaşmanın nedenlerinden biri. Günümüzde ormansızlaşmanın etkileri gelecek için bir tehdit oluşturuyor.
Soya ürünlerinin kullanımı bazı beslenme biçimleri için özellikle tercih sebebi. İyi bir alternatif protein kaynağı olarak sunulan soya, mutfaklarda her geçen gün daha fazla yer alıyor. Gastronomi açısından popüler olmakla beraber soyanın sağlığa etkileri daha çok ön plana çıkıyor.

Soya Nedir?

Soya, baklagiller ailesinden, sıcak iklimde tarlada yetiştirilen, beyaz tohumlu, boyu bir metre civarında, insan ve hayvan gıdası olarak kullanılabilmenin yanı sıra ilaç, alkol, kağıt, gübre sanayilerinde de kullanılan bir bitkidir.

Yılda 350 milyon ton soya üretiliyor. Soyanın anavatanı Çin ve Kore gibi Uzakdoğu ülkeleri olarak biliniyor. Daha sonra batılı ülkeler soya sanayileriyle soya üretimine katkıda bulunmaya başladı. Soya üretiminin yaygın olduğu ülkeler arasında ABD, Brezilya, Arjantin ve Çin ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye’de ise soya, ağırlıklı olarak Çukurova bölgesinde üretiliyor. Adana, Osmaniye, Mersin, Kahramanmaraş ve Samsun soya üretimi açısından verimli ekim alanları arasında.

Soya, aslında sıcak, ılıman ve karasal iklim bölgelerinde tarımı yapılan yazlık bir bitki. En iyi gelişimi 25 derece sıcaklıkta gösteriyor. Yetişme süresi boyunca yeterli suyu toprağında bulması büyük önem taşıyor.
Soya, ağırlıklı olarak hayvan yemlerinde kullanılıyor. Ayrıca son yıllarda çocuk mamalarında dahi talep edilen bir kaynak haline gelmesi dikkat çekiyor. Hangi ürünlerde bulunduğunu merak edenler için soya içeren besinler şöyle listelenebilir:

• Soya sütü
• Tofu (soya peyniri)
• Soya kreması
• Soya eti/kıyması
• Tempeh
• Tamari
• Edamame (soya fasulyesinin taze hali)
• Soya filizi

Araştırmalar soyanın vücut üzerinde östrojenik ve anti-östrojenik etkileri olduğunu göstermekte. Son zamanlarda elde edilen verilere göre soya, çeşitli sağlık sorunlarına pozitif yönde etki ediyor. Ayrıca haftada birden fazla kez tüketilebilen ve yoğun bir protein kaynağı. Yaklaşık 30 gramlık bir cevizde 4,5 gram, 80 – 90 gram bezelyede 8 gram protein bulunurken, 1 bardak soya sütünde de 6 gram protein bulunuyor.
Bununla birlikte soyayı bilinmeyen tehlike olarak gösteren unsurlar da var. Soya fasulyesi ekimiyle beraber herbisit kullanımı ve buna bağlı artan kanser vakaları gündemde yer alıyor. Herbisit, istenmeyen bitkileri kontrol etmeye yarayan bir kimyasal. Üstelik bitkilere büyük zarar veriyor, bitki üzerinden beslenen ve yaşayan tüm canlıları olumsuz yönde etkiliyor.

Beslenme Trendlerinde Soya

Gıda sanayiinde soya yağı, soya unu, soya izolatı ve farklı fermente ürün çeşitleri bulunuyor. Gıdalar arasında soya önemli bir protein kaynağı olarak görülüyor. Bu yüzden sağlıklı ürün üretiminde de soyadan yararlanılıyor. Bu açıdan soya fasulyesi, sütü, peyniri, filizi ve proteini oldukça geniş bir kullanım alanına sahip. Tavuk yemeklerinden salatalara kadar birçok farklı tarifte soya ürünlerini kullanmak mümkün.
Soyanın protein kaynağı olarak önerilmesi vegan ve vejetaryen beslenenleri yakından ilgilendiriyor. Çünkü bu beslenme şekliyle yaşamını sürdürenler et yerine soya ürünlerini kullanıyor.
Soya, vegan ve vejetaryen beslenenler dışında da mutfakların önemli bir parçası haline geliyor. Bu yüzden soyanın tüketimiyle ilgili merak edilen konular arasında soyanın zararları da bulunuyor. Soya ürünlerinde dikkatli edilmesi gereken özellikler:

• Soya fasulyesi, besinler arasında mısırdan sonra GDO’lu olma olasılığı en yüksek besinlerden birisi olarak gösteriliyor.
• Soya ürünleri (soya izolatı, soya konsantresi, soya unu), özellikle soya lesitini, pek çok işlenmiş gıda içerisine katkı maddesi olarak ekleniyor.
• Soya fasulyesi yüksek nikel içeriği bulunduruyor. Sonuç olarak nikel alerjisi bulgularını artırabiliyor.
• Adet düzensizliklerine neden olabiliyor.
• Beyin sisi olan hastaların soya içerikli ürünleri kullanırken çok dikkat etmesi öneriliyor.
• Bazı rahatsızlıklara karşı soya ürünlerini dikkatli kullanmak gerekiyor: D vitamini eksikliği, osteoporoz, hazımsızlık, alerji, bağışıklık yetersizliği, tiroit hastalıkları, bunama, kısırlık, kanser ve kalp kası hastalığı bu hastalıklar arasında yer alıyor.

Soyanın olumsuz etkileri sadece gıdayla sınırlı kalmıyor. Soya, kereste, palm yağı gibi ürünler için ormanlar endüstriyel tarım alanı haline dönüştürülüyor. Bu ormanların kaybı ise ormansızlaşma sorununu beraberinde getiriyor.

Ormansızlaşma Nasıl Ortaya Çıktı?

Ormansızlaşma, ormanların veya dikili alanların tahrip edilerek ormansız alanlara dönüşmesidir. Ormansızlaşma nedenleri arasında arazilerden tarım alanları olarak faydalanma, kereste yapımında kullanma, orman yangınları önemli yer tutuyor. Artan nüfus artışı, ülkelerin ekonomik politikaları, hava kirliliği de ormansızlaşma üzerinde etkili.
Günümüzde ormansızlaşma tropikal bölgelerde gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkıyor. Brezilya, Endonezya, Tayland, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Afrika’nın diğer bölgeleri ve Doğu Avrupa bölümleri ormansızlaşmanın yoğun olduğu yerler olarak gösteriliyor. Ormansızlaşmanın en çok olduğu ülke ise Endonezya.

Ormansızlaşma ve soya açısından şu değerlendirmeyi yapmak mümkün: Genişleyen soya fasulyesi pazarı ormansızlaşmaya ve ekosistem tahribatına neden oluyor. Bu durum iklim değişikliğine neden olan karbondioksit ve diğer sera gazlarını serbest bırakıyor ve küresel ısınmayı ciddi ölçüde hızlandırıyor.

Ormansızlaşmanın Küresel İklime Etkileri

Ormansızlaşma ve küresel iklim değişikliği birçok açıdan doğal yaşamı ve insanları etkiliyor. Atmosferde bulunan karbon miktarının değişimiyle sera etkisinin artması söz konusu. Bu da küresel iklim değişikliğini meydana getiriyor. Bunların hepsi ormansızlaşma sonucu ortaya çıkıyor.
Ormansızlaşmanın küresel iklim değişikliğine olan etkileri artık pek çok kişinin merak konusu. Bununla beraber ormansızlaşmanın diğer sonuçları da oldukça fazla vurgulanıyor:

• Dünyadaki hayvan ve bitki türlerinin %70’inin ormanlarda yaşadığı tahmin ediliyor. Ormansızlaşma ile bu canlı türlerinin yok olma riski artıyor.
• Ormanlar su döngüsü için çok önemli. Ağaçlar suyu emiyor ve tekrar su buharı üretiyor. Yağmur ormanları, havadan büyük miktarlarda emisyonu hapsederek küresel ısınmayı azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca sıcaklığı düşük tutmak için nem açığa çıkarıyor. Böylelikle bu nem nehirlerin ve bulutların oluşmasını sağlıyor. Bulutlar, milyonlarca kişiye su kaynağı olan yağışları binlerce kilometre uzağa taşıyor. İşte yağmur ormanlarının gördüğü zarar bu sürdürülebilir kaynağı da etkiliyor.
• Toprak erozyonunu önleyen bir faktör de ağaç kökleri. Ormansızlaşmayla toprak erozyonu riski artıyor.
• Ormansızlaşmanın sonuçlarıyla aslında olumsuz etkilenen gelecek nesiller ve yaşam kalitesi oluyor.

Soyanın Kullanım Nedenleri

Ormansızlaşma konusu geleceğimiz için bu kadar etkili ve önemliyken küresel şirketlerin soya talebi durumu olumsuz yönde etkiliyor. Daha fazla soya üretimi için arazilere yönelmek de ormansızlaşmanın önünü açıyor. Soya ürünlerinin neden bu kadar tercih edildiği konusunda 3 önemli alan vurgulanıyor:

1. Soya, yüksek oranda protein içeriyor. Bu nedenle de özellikle vegan ve vejetaryen menülerinde güçlü bir tercih sebebi olarak görülüyor.
2. Omega-3 yağları, doymamış yağ, B vitamini, çinko ve demir açısından da zengin.
3. Kullanım alanı çok geniş. Soya öyle bir bitki ki endüstriye tek başına hammadde olabiliyor. Maliyetleri düşürüyor. Üstelik sadece gıda değil, ilaç, kağıt, gübre ve yağ endüstrilerinde de kullanılıyor.

Belirtilen bu 3 özellik soyanın faydaları. Diğer yandan soyanın zararları da var.

Soya üretimi sadece gıdayı ilgilendirmiyor. Ormanlık alanlar daha verimli olacağı düşüncesiyle tarım alanlarına dönüştürülüyor. Bu şekilde ormansızlaşma aslında tüm ekosistemi tahrip ediyor. Ormansızlaşma, sürdürülebilirlik kapsamındaki faktörler için de önemli. Ormansızlaşmayı önlemek için yapılması gerekenler arasında en önemli kriter şu: Kullanılan tüm ürünlerin sürdürülebilir yaşama katkı sağladığından emin olmak gerekiyor.


Kaynaklar:
Beslenmede Yeni Yaklaşımlar: Soya Sütü ve Ürünleri, dergipark.org.tr
Soya ve Ürünlerinde Fenolik Bileşikler ve Beslenmeyi Kısıtlayıcı Faktörler, Oğuz Gürsoy, Ramazan Gökçe
Gıda Sanayiinde Soyanın Kullanım Olanaklarının Araştırılması, Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
Dünyada ve Türkiye’de Ormansızlaşma, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Ormansızlaşmanın Küresel İklim Değişikliğine Etkilerinin Hukuksal Boyutlarının İncelenmesi, Bartın Üniversitesi, Bartın Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü
Greenpeace UK. (2022, 1 Şubat). Soya. https://www.greenpeace.org.uk/challenges/soya/
Panoff, L. M. (2021,9 Haziran). A Comprehensive Chart of Vegan Protein Sources. Healthline. https://www.healthline.com/nutrition/vegan-protein-sources-chart
Straight Talk About Soy. (2021,8 Aralık). The Nutrition Source. https://www.hsph.harvard.edu/nutritionsource/soy/
Ormansızlaşmanın Önlenmesine Yönelik Görüşlerin Belirlenmesi: Isparta İli Örneği; dergipark.gov.tr
Sedanur Macit, Nevin Şanlıer; Palm Yağı ve Sağlık Kitabı.
Palm Yağı ve Sağlık Üzerine Etkileri, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye.